Uzun süre “en yeteneklisi” kazanır diye düşünüyorduk. En yüksek puanlı adayı, en parlak geçmişe sahip profesyoneli bulmak kritik sayılıyordu. Ama 2025-2026 dönemine yaklaşırken tabloda bir kayma var: artık şirketler sadece “yetenekli” aramıyor, uyumlu olanı arıyor. Çünkü hızla değişen iş dünyasında sürdürülebilir başarı, aynı değerlere inanan ekiplerle geliyor.
Bugünün iş dünyasında “çalışma kültürü” bir kurumun en görünmez ama belki de en güçlü kası haline geldi. Ofisler, hibrit modeller, teknoloji araçları değişti ama asıl farkı yaratan şey hâlâ aynı: insanların birlikte nasıl çalıştığı.
Yeni bir işe başlamak çoğu kişi için bir dönüm noktasıdır. Yeni bir masa, yeni insanlar, yeni düzen… Ama bir o kadar da “acaba doğru kararı verdim mi?” endişesiyle doludur.
Üst düzey yönetici atamaları şirket için sadece bir pozisyon doldurmak değildir — strateji, kültür ve gelecek demektir. Yanlış yönetici, küçük bir uyumsuzluk değil; işletmenin yönünü, çalışan bağlılığını ve finansal performansını yıllarca olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden bu işe profesyonel yaklaşmak gerekiyor.
İnsan kaynaklarında en çok konuştuğumuz kavramlardan biri: çalışan bağlılığı. Raporlar hazırlanıyor, stratejiler geliştiriliyor, programlar uygulanıyor. Ama bazen büyük stratejiler arasında gözden kaçan çok basit bir gerçek var: